10 Kasım 2008 Pazartesi

İstanbul'um canım benim :)

Hafta sonu anneannemi ziyaret maksadıyla Ankara'daydık. Cuma günü işyerinden öğleden sonra izin aldım. Annem eşim ve ben akşama oradaydık. Teyzemlere uğrayıp yemek yedik. Onlarıda alıp hastane yollarına düştük. Ziyaret saati değildi tabiiki. Anneannemin yanında refakatçı kalan diğer teyzem görevlileri ayarlamış ve biz birşekilde cümbür cemaat içeri girebildik. Hasta katına çıkmadık tabiiki. Kantinde görüştük. Gözü çok kötü olmuş. İlk haline göre daha iyiymiş ama bize bu bile kötü geldi. 1 saat kadar birlikte kaldık. Sonra teyzemlere döndük. Evde biraz sohbet ettik. Herkes odasına çekildi. Eşimle ben direk sızmışız. Annemler ne zamandır görüşmedikleri için oturmuşlar. Sabaha karşı uyumuşlar. Sabah biz gayet dinç uyandık :) Erken kalktık. Kahvaltıdan sonra benim niyetim Kuaybecimi ve Yusufcumu görmekti. Eşimde beni bir yere sürüklemede nereye gidersen git dediği için oleeeyyy diyerek aldım elime An.ka.ra.ha.rita.sını, çağırdım yanıma kuzenimi ,açtım telefonu Kuaybeye evini tarif ettirdim. Buldumda. Malesef benim kaldığım yere ve hastaneye çoook uzakta oturuyormuş. Otobüs dolmuş vs bilmiyorum. Nerede binilir nerede inilir. Araba benimki olsa yada küçük araba olsaydı annemleri hastaneye bırakıp gidecektim. Annemlere beni bırakın. Ben sonra kendim gelirim dedim. Üç teyze ve iki kuzen yok trafik yok yol çalışması yok kaybolursun bilmem ne diyerekten üstüme gelince eşimde olmaz o zaman dedi. Bende gidemedim. Kuaybeyede bir yerde buluşalım diyemedim çünkü Yusufcuğu biliyorum ne kadar hareketli bir çocuk :) Nitekim görüşemedik. Direkt hastaneye gittik. Anneannemle görüştük bir kaç saat. Sonra hadi yeter dedi görevliler. Dışarı çıktık. Samanpazarına gittik. Bizim mısır çarşısı gibi bir yer. Fazlada kalabalık değildi. Annemler anneanneme gecelik başörtüsü pijama filan aldılar. Eşimle ben sıkıldık girişte onları bekledik. Karnımız açıktı. Haşlanmış mısır satılıyordu. Onu yerken nihayet bizim üç kardeş göründü ufukta. Geze geze vardık hastaneye. Ziyaret saati geldi. Anneannemle biraz daha kalıp. Teyzemlerin arzusu üzerine hastaneye yakın olan Ankara kalesine çıktık. Kaleye çıkana kadar yürüdüğümüz yol bir daha kale ziyareti yapmaya tövbe ettirdi :))))))))))))))) Annemlerde pişman oldular :))))))))))))))))) Teyzemin birini hastaneye birini evine bırakıp halamlara gittik. Gece orda kaldık. Sabah yine erken kalktık. Eniştem eşimi ve çocukları alıp spor yapmaya gitti. Biz evde kahvaltı yapıp onlarla buluştuk. Halamların almayı düşündükleri eve baktık. Ordan tekrar hastaneye gidip anneannemle vedalaşıp geri geldik çok şükür :))
Ankara iyi güzel hoştu. Sevdiklerimiz var ama trafiği yolları trafik levhaları sürücüleri bizi bezdirdi. Sürücüler sanki yolda kendinden başkası yokmuş gibi araba sürüyor. Yollar daracık. Levhalar küçücük ve ne olduğu belli değil. Trafik berbat. İstanbul cennetmiş onu farkettim. Bir daha şikayet edersem :))) Trafikte bulunduğumuz müddetçe Mel...ih...gööökçççeeği sevgiyle (!) andık :))))) Bir daha onu seçmez umarım Ankara'lılar :)
Komik anlarımızda çok oldu aklımda en çok kalanı. Kalenin kapısını ararken teyzemin aa bakın şu sokak kale kapısı sokakmış burası sanırım demesi ve o sokağa girmemiz sokağın çıkmaz sokak olduğunu görmemiz kalenin tepesinde fotoğraf çekenlere aşağıdan oraya nasıl çıktıklarını sormamız tekrar geri dönüp sokak tabelasına dikkatlice bakınca levhadaki ok un bizim gittiğimiz yönün tersini göstermesi oldu :):):)
Sıkıntılı durumlarda oldu. Eşimin saatini kaybettim. Kendisi spora giderken saatini takmadı bana emanet etti. Bende çantama koydum. Koyduğumu hatırlıyorum ama sonrası yok. Evden çıkarken farkettim olmadığını. Heryeri aradık ama bulamadık. Maddi değeri çok olmayan ama manevi değeri olan bir saat olduğu için çok üzüldük. Evde kaybolduğu için halamın temizlik yaparken bulmasını ümit ediyorum.

Ankara resimleri için şuraya bakabilirsiniz.

7 yorum:

Püstüklü Mama dedi ki...

Ben niye bakamıyorum peki o Ankara fotoğraflarının olduğu yere? :)

yass dedi ki...

ankara trafıgı gıderek beter bır hal alıyor ama yıne de ıstanbulla mukayese edılemez bence:)

gercı sızde yolların kucuk oldugu hastaneler bolgesı, ulus da falan gezmıssınız.. oralar oylee.. ankaramıza laf yok:P

ayrıca gecmıs olsun cok..

tedarikmucize dedi ki...

senin davetiyen yokmu püstükcüm?

yass yok canım yaa İstanbul da trafik yok bile Ankara yanında valla bak :) başka yerlerede gittik heryer aynı anacım :)

Kuaybe dedi ki...

Tatlışım yaa, görüşemedik :((

Evde kayınvalidem ve diğer yatılı misafirim olmasaydı ben ne yapar eder yine gelirdim ama olmadı işte :((

Pöhüüü...

İnşaallah ben İstanbul'a geldiğimde görüşürüz artık..

Ama ben şunu anlamadım.. Sen Ankara'da nasıl bir trafik gördün ki İstanbul'a şükrediyorsun yaa.. Olacaka şey değil.. Tamam sürücülere birşey demiyorum, hepsi Recep İvediğe rahmet okutturuyor ama trafik asla kıyaslanmaz İstanbulla.. Siz kötü bir güne denk geldiniz anlaşılan..

Kuaybe dedi ki...

Bu arada, ben de açamıyorum sayfayı.. Yahoo adrese mi gönderdin sen yine davetiyeyei.. Gmaile atsana..

tedarikmucize dedi ki...

Yok ya ist. cennet valla :)

Püstüklü Mama dedi ki...

Benim davetiyem yok :(