2 Nisan 2012 Pazartesi

nisan

Zaman nede hizli geciyor. Al sana 2012 nin dorduncu ayida geldi bile.haziranda ankara hayatimizin birinci yili dolacak. oyke boyle gunleri tuketiyoruz. Uzun sure cok bunaldim. Siddetli gecen kis ve yalnizlik cok bunaltti. cok sukur havalarin duzelmesiyle bende guzel insanlarla tanistim ve gunlerim guzellesti. Artik daha az bunaliyorum. Yapacak birseylerim var buda beni mutlu ediyor. Sari kafaminda arkadaslark var onunda keyfi yerinde. Son uc gundur kusma ve atesimiz vardi ama sukur simdi iyiyiz. insallah daha iyi olacak. Cuma gunu istanbul yolcusuyuz. Yillarca sanal irtamda gorustugum birkac arkadasla yuzyuze gorusecegiz istanbul kazan biz kepce yapacagiz. Keyfim yerinde :)

13 Mart 2012 Salı

05:35

Bugunlerde yeni bir aliskanligimiz var. Her sabah 05:35 de yastigi ve battaniyeyi alip annenin karsisina dikilip "saaalaaa" demek......

2 Mart 2012 Cuma

cuma

Anali ogullu musluklari actik. insallah fazla ilerlemeden hafif atlatiriz.
Sari kafam dun gunduz 3saat uyudu bakalim bugun nekadar uyuyacak. O uyurken bende borek sarip buzluga koyayim.
Pazartesi misafirim var. Uzuuun suredir kkmseyi agirlamiyorum pasta borek corek yapmiyorum performansim dusmemistir insallah.
Dun aksam yine kar yagdi. heryef bembeyaz oldu.Gorunth harikaydi. Keske buz olmasa. Bugun hava gunluk gunsslik fekat yerler cam. Neyse azdaha sabir.

1 Mart 2012 Perşembe

kabz

Dun haberlerde ankara da kar yagisi 3 aydir aralimlarla devam ediyor dediler. Demekki biz 3aydir evde hapis durumdayiz. Bende artik sabir kalmadi. Kar kis cok severim. Hele kar lapa lapa yagarken acayip huzur bulurum. Fekat sonrasi buzzzzzzzzz. Markete bile gidememek. Yine heryer bembeyaz yine evdeyiz. Benim icim daraliyor. Kuzumla duzgun vakit geciremiyorum oynamak istiyor. Elimden geleni yapiyorum. Sonra oda bikiyor. Su sira en sevdigi oyunlar karsilikli araba surmek onlar carpistirmak. ve puzzle yapmak. Puzzleri yapip bitirince okadar mutlu oluyorki guldugunu gormek huzur veriyor. Hic degilse elimde kuzum var diyorum.

Kendime bu sehirde bir cevre olusturmaya calisiyorum. insallah baharla birlikte daha guzel olacak hersey. daha keyifli ve mutlu gececek.

Kuzum simdi uyuyor. Bende kahve keyfi yapiyorum.

Gecen cuma 16 subatta 18.00 civari ufak bir operasyonla 15 senelik gozluklerimden ayrildim. cok agrim oldu uc dort gun. sonrasinda hafif batmalar. simdi daha iyi. sadece yormamam gerekiyor. hala net degil.zamanla duzelecek insallah. gozluksuz hayata alisamadim daha :)

14 Şubat 2012 Salı

Deneme

Saat sabah alti beyefendi sallanmak istedi bende ayagimda salliyorum indirince uyaniyor. Fena alistirdik :/

26 Aralık 2011 Pazartesi

gezme tozma

Sadece bir hafta için kuzucumla İstanbul'a geldik. Geldiğimiz günün gecesi kuzucum ateşlendi. Neredeyse 3 aydır hasta zaten. Heh tamam iyileşti dediğimi an tekrar başa dönüyorduk. K.B.B. ve AL.er.j.i doktorlarına götürdüm. Burnu fış fış ve kul.a.kla.rındada sı.vı bir.rik.mesi olduğu için. Hepsi temiz çıktı. Kr.e.ş.e gitmeyecek dendi. Mecburen evde takılacağız. Bakalım günlerimiz nasıl geçecek.

Bebekim (sarı kafam kendisini bu şekilde çağırıyor:D) hasta olunca benimde planlar aksadı. Görüşmek isediğim kişilerle görüşemedim yada çok az görüşebildim gezmek istediğim yerlere gidemedim. Önümde daha 3gün var. Plan yaptım bakalım inşallah bozulmaz. Bebekim bugun daha iyi inşallah daha da iyi olacak.


30 Kasım 2011 Çarşamba

Soğukkkkkk!!!!

Ankara çok soğuk. Neyseki dışarıya çıkmak zorunda değilim. Sadece oğlanı kreşten alırken ve eve birşeyler almak için. Şu sıra çalışmak zorunda olmadığıma memnunum :)

Kuzucum pek anlamlı konuşmuyor henüz. Tek tek kelimeler söylüyor. Çok fazla diil :) Aslında çenesi hiç durmuyor. Sürekli vıdı vıdı vıdı fekat hiçbirşey anlamıyoruz :) Kreşin faydası oldu gibi biraz zamanla daha iyi olacak inşallah.

Sabah erkenden uyandı. Tabiki ben uyanamadım. Steril hale getirdiğimiz odada ben koltukta uyuklamaya çalıştım. Beyefendide kendi kendine takıldı :) Bir ara yüzüme şap şap vurup "anneeeaaaa keeek keeekkk annneeaaaa" kalktım kek koydum tabagına sütle yedi onu (saat 07:00 civarı :S) daha dogrusu ben öyle sanıyordum. Bir baktım ağzından başka heryere gitmiş kek parçaları. Kalktım artık. Ne tembel anasın diyebilirsiniz ama uyku daha tatlıydı be:p Kendisi yemek yiyebiliyor istediği zaman. Amaç beni rahatsız etmek uyandırmak yoksa başka bir amacı yok :) eh bende mecburen ayıldım babasıda uyandı hazırlandılar cıktılar bende rahat rahat kahvaltımı yaptım. Şimdi annem aradı geleceklermiş. Gidip birşeyler alayım. Yemek hazırlamalıyım evde fazla birşey yok.

27 Kasım 2011 Pazar

çok şey değişti hiç birşey değişmedi

2006 yılında yazdıklarımı okudum hüzünlendim. Zaman aslında nekadarda çabuk geçmiş. O zamanlar bana hiç geçmiyor gibi gelsede. Aynen bugun oldugu gibi.
Şama maka yedi ay bitti bu şehirde. Alışamadım.
Geçmiş yazılarda hep işyerimden şikayet etmişim. Kurtulmak istemişim. Evet kurtuldum. Pişman değilim ayrıldıgım için. Fekat ufak bir ayrıntıyı atlamışım evde bu kadar sıkalacağımı hiç düşünmemiştim. Boş boş oturmak aylak aylak gezmek bir yere kadar. İnsan birşeyler ortaya koymak istiyor. Düşünüyorum neler yapabilirim diye hiçbirşey çıkmıyor. Eskiden yaptığım hobime dönsemmi dönmesemmi kararsızım. Düşüneyim biraz daha.
İkinci bebek düşünüyoruz uzun süredir. Yine olmuyor. Tekrar gidicem doktora. Tekrar tahliller muayeneler vs geriyor düşündükçe. Bir taraftanda yaş geçiyor. İyi bir doktor arıyorum. Galiba her birine gidip muayene olarak bulacağım iyi doktoru :)
Kuzucum haftaya sabah gidecek kreşe öğleden sonraları bize ait. Yapacak birşeyler buluruz elbet.

25 Kasım 2011 Cuma

Tembel ben :)

Ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı. Neler neler neler oldu. Askerlik bitti. Sarı kafam 2 yaşını devirdi. İki yaş bunalımlarımız başladı. İstanbul'daki yaşamımız bitti Ankara'da yaşamaya başladık. 6 senelik bunalımlı iş yaşamımdan istifa ettim. Evde yaydım yatıyorum. Kuzucumla birlikte günleri tüketiyoruz. Yarım gün kreşe gidiyor. Kalabalık bir ortamdan yalnız bir ortama gelince çok zorlandı. Kreşe çok kolay uyum sağladı. Daha neşeli daha mutlu bir çocuk oldu ve daha kaliteli zaman geçirir olduk. Ankara'yı sevemedik. Hiç arkadaşımız yok. Yavaş yavaş edinmeye çalışıyoruz. Birkaç blogger arkadaşımız var. Onlarla görüşmek bir türlü nasip olmadı inşallah ileriki günlerde görüşebiliriz. Çalışmanın beni nekadar baydıgını geçmiş yazılarımdan hatırlayanlar vardır. İstediğim durumdayım evdeyim ama hiiiç zevkli değil. İnsanın hiç arkadası yoksa ne yapacak. Gezmekte bir yere kadar. Dışarı çıksan kahve içmek istesen tek başına nereye kadar içeceksin. Hiç bir yeri bilmiyoruz. Yavaş yavaş öğreniyoruz. En çok yeme içme kısmında zorlanıyorum. İstanbul'daki çeşit ve kalite malesef burda yok. Araya araya bulacagız inşallah :D
Vaktim sarıkafamla geçiyor. Kitap okuyorum nette geziniyorum arada dısarı cıkıyorum başkada birsey oldugu yok :)

9 Şubat 2011 Çarşamba

zor çok zor

Gerim gerim gerildim yine. İnsanlarla uğraşması çok zor. Eh insansızda olmuyor :) Hayat şu sıra beni çok bayıyor. Tek eğlencem mutluluğum canım oğlum. Allah a binlerce şükürler olsun onu bana verdiği için.
Annemlerle yaşıyorum. Allah razı olsun çok destekler yardımcılar çok rahatım ama olmuyor insanın evi gibisi yok. 25 sene o evde yaşadım ama 5.5senedir kendime ait bir hayatım var ve ben ona feci alışmışım. Eşimi bu kadar özleyeceğimi düşünmemiştim. 100 günümüz kaldı nasıl geçecek hiç bilmiyorum. İşe gelip gitmesem vakit geçmezdi. Akşamlarıda oğlumla geçiyor o uyuyunca kitap okuyorum gün bitiyor.
Sarı kafam çat pat birşeyler söylemeye başladı. Neredeyse bütün dişlerini çıkardı. Çok yaramaz oldu. Sürekli gözümüz üzerinde heran birşey yapacak diye yüreğimiz hopluyor.
Eşim döndüğünde İstanbul'dan taşınıcaz. Başka bir büyükşehre gidicez. Onunda içsel sıkıntısı var sanırım üzerimde bakalım nasıl olacak.